28 Aralık 2009 Pazartesi

malt

alkolsüz malt dinleyeceği

bu da mı gol değil! o bi vurdu gol oldu ama...

21 Aralık 2009 Pazartesi

girişim

girişin girişin.
hep destek tam destek.
girişin girişim girişi.
girişelim.

tez zamanda

o değil de, seni sıkıştıran bir şeyin olması kötü bir şey.
ya da thomas bernhardın dediği gibi:
"dün ablam evde olduğu için başlayamıyordum yazmaya, şimdi o gittiği için başlayamıyorum."

12 Aralık 2009 Cumartesi

tez yazmam gerek

diye 40kere söyleyince yazmıyorsun. ama yazacam bu sefer, valla. bu arada yeni icat yaptım "dürtbeni yarim yarim" isminde. t-boxa satıp milyoner olacam. bana da hayrettin bey diyeceksiniz.

2 Aralık 2009 Çarşamba

orospu çocukları

orospu çocuklarını izledim.
hakkaten orospu çocuklarını anlatıyormuş.
kelime anlamıyla.
enteresan.
güzel film bu arada.


bu arada şu habere denk geldim: annesini kesen o.ç.

öyle.



11 Kasım 2009 Çarşamba

hoppa

hoppa diyor palya bea
ben oynanıyorum
sadece dinliyorum
ama güzel


ooooooooooooo

4 Kasım 2009 Çarşamba

arkadaşlık

enteresan bir şey tabi, herkesin terazisi farklı, hassaslık derecesi, teraziyi etkileyen şeyler de farklı. birisinin +++ olarak ifade ettiği diğeri için 000 ya da + ya da bambaşka bir şey olabiliyor.

neyse bu hafta sonu ayrıcalıklı bir çiftimiz daha oluyor.

hayırlı olsun.

1 Kasım 2009 Pazar

uyku

uyku güzel şey de
bir de yatmadan yapılması gerekenler olmasa.
iyi olur.

30 Ekim 2009 Cuma

it is not important that you need it or you must do it. what is important is that you want it.

14 Ekim 2009 Çarşamba

Eller yukarı. Ben Turkcell, Bu bir... bu bir... bir şeydir !!

Turkcell'in bizbize kamu paketini biliyorsunuz ama aman dikkat:
  • ilk başta her yöne 1200 dakikaydı ve mevcut hattınızla bu tarifeye geçebiliyordunuz
  • sonra yok ben bunu mevcut turkcelliye vermem ya yeni hat al ya turkcelle geç dendi
  • ben de mevcut hattımın yerine yeni bir hat aldım
  • sonra bir ara öğrendim ki 444lü numara her yön değilmiş özel bir yönmüş artı faturalanıyormuş başına 0212 koymak gerekiyormuş. odtü mezunu, hacettepede yüksek lisans yapan bir gerizekalı olduğum için (!) bunu anlamamam normalmiş yahut detaylara iyice bakmam gerekiyormuş
  • bu arada ilk başta online işlem merkezinden öğrenebildiğim mevcut bakiye durumunu online işlemden kaldırıp kamudurum yazıp 9999a bilmem kaç sms bedeli ödeyerek öğrenmem gerektiğini gördüm
  • sonra turkcell bizbize kamuyu 1500 dk 45 liraya çevirmiş, 1200dk 35i iptal etmiş, burda sorun yok
  • sonra turkcell 19.09.09 itibariyle 1200dk paketini değiştirip 500 turkcell 500 diğer operatörler 500 sabit hat yapmış. bunu ne smsle ne faturada bildirdi, ben de 1200dk diyerek gönül rahatlığıyla konuşuyorum tabi.
  • bugün bir mesaj geldi hem 500 dk limitim (bilmediğim limitim (!)) dolmuş hem de son 48 saatteki konuşmalarım buna dahil değilmiş. hem de rahat rahat yaptığım konuşmaların dakikası 64 kuruşmuş.
  • üstelik avea ve vodafoneu aradığımda limit aşım ücreti 24 kuruş. oehhh yani turkcell
  • şimdi bana smsler hariç 35 lira gelecek olan fatura 50-100 Allah ne verdiyse turkcell neyi uygun görürse ödeyeceğim. niye? bilgilendirme olmadığı için 1500 dk 45 lira tarifesini kullanmadığım için.
  • daha önemlisi hukuki olarak turkcellin haklı olduğunu gösteren "Kamu tarifesi 2011'e kadar devam edecektir. Turkcell bu süre zarfında fiyatlarda, kullanım koşullarında değişiklik yapma hakkını saklı tutar. Turkcell, sunulan hizmetin haberleşme ihtiyacının karşılanması dışında amaçlar için kullanıldığını belirlemesi durumunda tespit ettiği hatları kapama hakkını saklı tutar." maddesi var. yani ben üniversite mezunu bir malım.
  • hem de 2011e kadar devam ediyormuş bu paket. ulan herşeyini değiştirdikten sonra 3011e kadar devam etsen ne yazar???
  • bi de şöyle diyor "Paket Aşım :Paketinizdeki 500 dakikalık Turkcell 500 dakikalık diğer operatör hatları ve 500 dakikalık sabit hat numaraları aramalarına yönelik bölümleri bitirdiğiniz durumda size kısa mesajla bilgi verilecektir." kısa mesajşa bilgi veriyorsun ama son 48 saat dahil değilmiş. ne iş?
  • e tabi şimdi 45 lira 1500 dk paketi olanlşar seviniyor. bana henüz bir şey olmadı diye. ama unutmayın turkcell tarifede değişiklik yapma hakkını saklı tutar!!!
  • turkcellin son sloganı "turkcellin gücü çekim gücü" bütün billboardlarda var. bence burda halkı yanıltma var çünkü burda çekim değil başka bir şey yazmalı (anladın sen onu)
  • haa bu arada turkcell blog açmış ben de yazmıştım şirket bloglarında yazmaz olaydım. son yazı "yeni teknolojiler için tıklayın" başlıklı, ondan önceki yazı da " turkcelliye her gün teknoloji günü" başlıklı. yok yaaa! faturalı hattıma yüz kere şunun için şuraya mesaj at diyen sms gönderip o mesajı yollayınca yok bu hazır kartlar için diyen, değişiklikleri sms ile bildiremeyen bir telekomünikasyon şirketi. şimdi bana muhtemelen ben sms attım derler bugün masadaki üç kamucelliden yalnız birine bu mesaj gelmiş, bunu da belirteyim.
İşte durum böyleyken böyle bakalım sosyal medyaya süper güvenen blog, ff, twitter hesabı açan turkcell bu blog girdisine ne cevap verecek, turkcell blogdaki yazıların altına bu yazıyı yorum olarak kopyaladığımda onaylayacak mı, şikayetvar.com, şikayetim vs sitelerde yayınlanmasına bir tepki verecek mi, yoksa müdür bu buna konuş mu diyecek, turkcell 30 milyon aboneyi çe-kiyor (gücü çekim gücü ya o açıdan) seni çe-kmese n'olur mu diyecek? seve seve 45 m 1500dkya geçmi diyecek? seve seve gelecek olan 100küsür milyonluk faturayı seve seve öde mi diyecek? ne diyecek?

e tabi merakla bekliyorum. bu arada sırf bu yazı için uğraşarak geçirdiğim zaman da cabası.

neyse turkcell'in çekim gücü kocamaaaaaaaaannnnnnn kocamaaaaaaaaaannnnnnnn diye tezhürat yapayım bari bu kadar eleştiriden sonra biraz da olumlu birşeyler söylemiş olayım.

8 Ekim 2009 Perşembe

ırk

isme göre ırk belirlemeyecekmişsin.
ama bi de şu var madem hemşerim memleket nire diyoruz neden şu musun diye sormayayayım?
valla merakımdan sordum.

29 Eylül 2009 Salı

karakartal oley!!

-beşiktaşta buluşalım
*yuh olm orası çok uzak manyak mısın?
-neresi uzak olm?
*nası gelecem lan ben oraya. mecidiyeköyde buluşalım.
-hönk?? olm beşiktaş, hani şu vapurla üsküdara geçmiştik ya orası
* haaaaaaa!! tamam lan ben kartalla karıştırdım. beşiktaşta buluşalım.
-yuh!

27 Eylül 2009 Pazar

en iyi okul

geçerken:

bence en iyi okul abc ilköğretim okulu. asansörü vaaaaaaaaaaaar, x vaarr y vaaarrr

26 Eylül 2009 Cumartesi

soyadı

soyadım boyut olsaydı bu bloğun ismi onuncu boyut falan olurdu.
malçok olsaydı merhaba ben hüseyin malkoç derdim sonra da eklerdim: nüfus memuru yanlış yazmış.
swcznyk olsaydı bu blogun dili Türkçe olmazdı ama tannıştığım Türkler nası yani sesli harf yok mu derlerdi.

ama hiçbiri değil.
kılıç, sadece kılıç. memnunum kendisinden.

25 Eylül 2009 Cuma

beden işçisi

işkurun sınıflandırmasında "beden işçisi" diye bi sınıflandırma gördüm. linke tıklamayanlar size söylüyorum, şöyle diyor:

beden işçisi

[1] Taşıma, kaldırma, istifleme, kürekleme, kazma ve benzeri işleri kol gücü ile kazma, kürek, el arabası ve sokak süpürgesi gibi basit işçilik aletlerini gerekli yerlerde kullanarak çalışan kişi

tamam iyi hoş hacı da beden işçisi ne lan ? dünyanın bütün beden işçileri birleşin ve isminizi değiştirin. kırılmaca darılmaca yok. belki benim fesatlığımdan ama beden işçisi deyince akla başka şeyler geliyor yahu.
adı: şerafettin
mesleği: beden işçisi
düşünsenize bi erkek muhabbetinde adamın şerafettin diye bi "beden işçisi" ne gittiğini. bu beden işçisi rus olsun hatta.
*abi bi beden işçisine gittim geçen offf offff offffff mükemmel!!
-hadi ya! numarasını versene
*535 1234567
-süpersin kanka! adı ne?
*kem küm.... şerafettin...
-neee??????? puahhhahahaha

yaşar ne yaşar ne yaşamaz

yaşamaz.

*şu eğitimi versek
-o neymiş
* şimdi biz burda giremiyoruz ama eğitimi alacak olanlar kendi bilgisayarlarında girebilirler
-nası yani. porno mu?
* yok değil. yasaklamışlar işte.
-hmmm. neyse bunu bi düşünelim.

13 Eylül 2009 Pazar

tanıştırayım: genel müdürümüz seyfettin bey

yok yok şaka. genel müdürümüz değil babam, bildiğin babam. hiç babaya genel müdür denir mi? çok ayıp. ama kobilerde bu iş böyle, genel müdürümüz, üretim müdürümüz, bilmem ne müdürümüz, sadece müdürümüz falan filan. hepsi abi abla karı koca amca enişte anne baba saffet amcanın oğlu ali beyin kızı falan aslında ama yine de bey ya da hanım olmayı tercih ediyorlar. eee kurumsal görünmek zorunda tabi.
benim şirketim olsa ben de öyle yaparım ama yine de garip bişey bu. tamam müdür müdürdür ama bunun bir de akşamı var.

karı: müdür bey yatağa gelir misiniz bir imza lazım.
koca: konu neydi?
karı: gelme, git.

baba: ihracattan sorumlu genel müdür yardımcımız tuzu uzatır mısınız?
oğul: bitirmem gereken bir yemek var. ondan sonra uzatsam?
baba: başlatma yemeğine

abi: üretim müdiremiz bi çay demle de içelim.
kardeş: stoklarda kalmamış. yeni bir yazılım alalım bunun için. su versem?
abi: ben sana gelirken al demedim mi kız? çay için ne yazılımıymış? haddini bil.

12 Eylül 2009 Cumartesi

dan - dan dannnnnn

davulculuk zor meslek, hele Ramazanda
sen kalk gece 3te başla dan-dan dannnnnn diye.
ama o çalmadan gelip para isteyenler yok mu?
olmasınlar.

7 Eylül 2009 Pazartesi

absürt // asfalt rıza


belki de abzürddür ya da abzürttür bilmiyorum henüz. fakat gün geçmiyor ki bir saçmalık daha görmeyelim.

sen git fakir ama gururlu delikanlı olarak zengin kızı Filiz Akının gönlünü çal, sonra kıza hava atmaya çalışırken kötü adamları dövsen de kızın yumruğunu ye ve gözün morarsın. olacak iş mi bu sevgili izzet günay?

tamam buna göz yumduk. sonra kırda filiz akınla otururken, filiz akın, ayşe teyze edasıyla çiğ eti nerden bulur "gözünün morluğuna iyi gelir" diyerek? buna cevap verebilir misin?

hadi buna da tamam dedik. o eti adamın gözünün üstünden çalıp derme çatma odanın içindeki eğreti sobada pişirmek kimin aklına geldi? Böyle bir senaryo yazarsan filiz akın elbette "arkadaşlarınız çok komikmiş kuzum. onlarla da tanışmak isterim." der elbette.

şimdi izzet günay: bu senaryoya kaç vereyim on üzerinden, sen söyle.

ama yine de nostalji güzel şey.

irmik helvası

yer pastane-tatlıcı :

- irmik var mı?,
* helva mı tatlısı mı?
-helva
* yok . ali dayının orda vardır kesin.
+ ali dayı?
* ölmüş ya.
+ haa. ölünün helvası da güzel olur ha.
- sen bi sütlaç ver abi. kaç lira
* 3 lira.
-hayırlı işler

e tabi birisi otobüste ölen dedesine ağlarken öbürü ölen çok yakını olmadığı için buna mizah öğesi bile katıyor. ölen kişi çok yakını değilse insanlar "hmm, tüh, Allah rahmet eylesin" demez unutuyorlar ve eğlenmeye devam ediyorlar. bu şekilde bakınca hayvanlık gibi gelse de aslında başka türlü olsa gerçekten yaşamı devam ettirmek zor olurdu heralde. Evet, kesinlikle çok or olurdu.
Ali Dayı'ya Allah rahmet eylesin.

otobüste

- konuştum baba patronla. böyle böyle dedim. tamam başın
sağolsun dedi. geliyorum şimdi.
* ....
- ya daha akşam masadaydık. dedem çok iyiydi. nasıl oldu da..?
neyse kapatıyorum.
yol boyunca ağlamak, ağlamamaya çalışmak, ağlamak
vs....
sessizce kitabımı okudum.

6 Eylül 2009 Pazar

Galata Konak Cafe

Aslında bu yazıyı yazmamam lazım. Çünkü her gidişimizde manzaralı yere geçebilmek için en az 5-10 dakika bekliyoruz. Bugün daha çok bekledik ama sonuçta mekan güzel, manzara güzel, Galata Kulesi, deniz güzel. O yüzden tavsiye etmek de boynumun borcu. Çay 2.5 lira nescafe 6 lira. çok ucuz olmasa da bir çay içip kalkabilirsiniz:)
Galata Konak Cafe'ye gidin ama ben gitmediğimde gidin. Haberleşelim, sıra beklemeyelim:)

5 Eylül 2009 Cumartesi

bir devrin sonu: güle güle şahin

Resim 1: temsili şahin. bizimki bej ve 06 plakaydı.

vay vay vay!
93 ekimde ya da kasımda evimize gelen güzide şahinimiz gitmiş. boru değil 16 yıl.
daha iyisi de alınır inşallah ama şimdilik hyundaimiz olmuş. Ama bu 16 yıl durmaz heralde, daha kısa sürede yükseltilebileceğini umuyorum.
Güle güle şahin.
güle güle.

iş yapmak

bir iş yapılacaksa, yapılacaktır. -Türkçe'yi seviyorum.-
onu yapmamak için başka bahaneler bulmak, başka uğraşlar edinmek o işlerin yapılacağı gerçeğini değiştirmez.
nedir? zor geliyordur. sevmiyorsundur. bıdı bıdı. fakat ve lakin bunlar bahane değildir. bunlar ancak yapma süresini geciktirir.
eğer hiç yapmazsan da o zaman cezalarıyla yahut yaptırımlarıyla karşılaşmaman için bir sebep yoktur. bu yaptırımla karşılaştığında "bak kuş!" deyip sıvışamayacağını da bilmen gerekir.
tamam hava güzel, kuşlar, çiçekler, vapurlar falan fakat... iş varsa yapmak lazım...

çok enteresan

aslında daha dün gibi gelse de, aradan on yıl geçmiş olması ve bir alt dönemindeki arkadaşının, eve misafir geleceğinden dolayı iftara "eşiyle" birlikte katılamayacak olması çok enteresan.
Çok normal ve çok enteresan. Tezat.

Gülerk Kent

Bir İhsan Oktay Anar kitabında en son karşılaşmayı umduğum karakteri sorsalar muhtemelen süpermen aklımın ucundan geçmezdi.
Ama geçmeliymiş.
via.

3 Eylül 2009 Perşembe

Transendental

Alkol alınca konuşulmaya başlanan konulara Transendental diyoruz. via


Bu madde, madde bağımlısı ndan en Kantçı 10 kavram başlığından alıntı. Transendentalin Türkçesi ise aşkın demekmiş. Yıllar yılı felsefi metinleri "baba naber?" dercesine rahat bir şekilde konuşmak, anlamak, anlatmak istedim mamafih olmadı. ve bugün, bir felsefi terimin anlamını son derece halk diliyle yazılmış bir şekilde gördüm. ne mutlu bana.

*demekki neymiş ramazan?
-neymiş abi?
*Ramazan'da transendental olmayacakmışız ramazan
-o ne abi? trans mrans
*içkinin içine kattıkları bi madde heralde. transa geçesin diye. çaktın?
-tamam abi. ayıp ettin. bir yıl içinde bir ay trans entel olmam ben de yahu
*afferin ramazan


somali için iftar vakti

*fakirlere iftar verilecek
-nerde
*afrikada
-orda nerde
*vereceksen ver vermeyeceksen verme
-yok vermeyim.
+ben kimse yokmu kom'dan veririm.
*tabi o da var ama bi de hedefler var :) kesinlikle benim
değil bir arkadaşın hedefi.
*ben zaten senin vermeyeceğini biliyordum. nezaketen
sordum.
- çok naziksin
yahu bu kişileri anlamak zor, kayıtsız şartsız ona güvenerek dünyanın herhangi bir yerinde, varlığından haberdar olmadığım insanların, muhtemelen var olan fakirlere yardım edeceği iddiasına inanmam gerekiyor. Ve bunun için benden "nezaketen" istenen 5 lira. Bir başkasının tahminimce "öteki" olmamak için verdiği beş lira. ve nezaket. ve hayır-hasenat-sevap falan. yok ya!
gerçekten grup/cemaat içindekilerin mecburi oluşu gibi doğrudan değil, insan gibi söylense - ki bu da" şurda şunun tarafından şunlara yettiği kadar iftar verilecek." şeklinde oluyor.- verirdim belki beş lira da on lira da, ama olay öyle değil işte.
neyse. şarkı dinleyelim neşemiz yerine gelsin. ne gelsim. yasemin mori gelsin. şarkıyı siz seçin.

1 Eylül 2009 Salı

küçük yuppi veyahut le petit yubbie ya da sadece oyuncak

millette yetenek var yapıyor azizim. bak gençler düşünmüş taşınmış oyuncak yapmış. mağazanın adı le petit yubbie veyahut küçük yuppi. eminim daha karizmatik bir anlamı vardır ve ben bilmiyorumdur. neyse güzel işler. afferin.

bu oyuncak mevzusu enteresan şimdi. çinden adam getirtiyo ne alırsan 1 milyon. onu yapmayan seri üretim yapıyor 5 milyon. bir de marka olup 10-20-30-40-50 vs milyona satanlar var. bu marka dediklerimin adını hatırlamasam da tasarımları hakkaten güzel. hep derim ulan sırf tasarımıyla bu paraya sattıkları ithal oyuncaklar defterler vsye rakip bi türk çıkmıyor mu diye. bak yine dedim.
türklerden çıkanlar böyle el işi yapıyorlar. ben marka olanının görmedim henüz. e tabi o da pahalı oluyor ya da pahalı geliyor bana bilemedim. cundada görmüştüm el işi bebekler falan satan bir yer onlar da pahalıydı. sanırım sorun el işine değer vermekle alakalı ya da o emeği hissetmekle. hissettiğim an bir şeyler alacağım:)
pahalı demişken hesap yapayım dedim şu çıktı ortaya. 50-60 liraya çok diyoruz ama bir kişi süper seri olmadığı takdirde bir günde 2 tane o 60 liralık oyuncaktan üretse ve 30 gün durmadan çalışsa eline maliyetler hariç 3600 lira geçecek. ki normalde 22 iş günü dersek o zaman bu para olacak 2640. hem emek, hem zev, hem de özel bir hediye olayı var olunca aslında öyle bir iş yapan işinin ayda bu kadar para kazanması hak değil de nedir? istanbulda yaşıyorsa zaten para ancak yeter. işin içine vergiler girerse o zaman yanarlar. bu açıdan bakınca hemen bir şeyler alası geliyor insanın. ama yok 2 değil 10 tane üretiyorsa her türk gibi hemen tekrar hesaplamaya başlar pahalıymış yahu derim.
bu arada petit yubbie yi küçük yuppi yapınca yaptığı serbest çağrışım küçük züppeler oluyor. bu da güzel isim.
neyse siz gidin oyuncak alın. via

efrasiyab

efsanevi buyucu hükümdar. sahnamede iranlıların karşısında yer alır. ölüm
meleğinden kaçmak için yer altında yaptığı bin sütunlu sarayına sığınır. öyle
bir saraydır ki burası içerisinde kendi güneşi ve ayı bile vardır. ama bütün
kudretine rağmen efrasiyab, ölüm meleğiyle yaptığı mücadeleyi kaybeder. bu
hikayenin bugünkü semerkant'ın yanıbaşında kurulu olduğu efrasiyab tepelerinde
geçtiğine inanılır.


via

demek ki ölümden kaçılmıyormuş. haftasonu palermo shooting diye bir film vardı. onda da benzer bir konu vardı. azrail benden korkma, beni bir kötülük olarak değil iyilik olarak gör diyordu başroldeki abiye. sonunu tam anlayamasam da fena film değildi.

işte öyle. efrasiyab, palermo, kuşlar, falan.

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Noel Baba Kırmızısı

Noel Babanın kıyafeti aslında kırmızı değilmiş. Yani olabilirmiş de ama millet "Sen Santa'sın, Kırmızı Giy Noel'i koru, iyi düşün" demezmiş. Meğer ilk çizimlerde Aziz Santa Dedemizi çeşit çeşit kıyafetlerde çizmişler. Hatta ülkeden ülkeye o ülkenin kıyafetlerine göre Santa'nın kıyafeti de değişiyormuş. Bir ara yeşil renk kıyafet daha yaygınmış ama Coca-Cola'nın 1920lerin sonundaki bir reklam çalışmasıyla birlikte dünya evrensel olarak Noel Baba'yı kırmızı zannetmeye başlamış.

via1
via2
via3

süpermen

İlk başta sadece çok güçlü, ve hızlıdır, uçamaz, çok yükseğe zıplar. ama uçaklar hayatımıza girince, sıradan insan bile Superman'den hızlı hareket edebilir, uçabilir hale gelir. O zaman Superman'e uçma gücü verilir yazarları tarafından.Yani Superman'in güçleri teknolojinin gelişmesi ile artar, çünkü o her zaman teknolojinin ve onu kullanan sıradan insanın önünde olmazsa süper insan olamaz.

uçmuyormuş.

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Aşk

Aşk Behlül ile Bihter'in öpüşmesi değildir.

İftar çadırında kör olan kocasına kendi yemeğini de veren teyze bunu söyledi bana.

telepati yaptık.

27 Ağustos 2009 Perşembe

Bana Amca Dediler!

Yok yok demediler. Ama olsun her an diyebilirler. Mesela Defne dadi yerine dayı diyebilir her an.

Neyse Konumuza dönelim. Koskoca, eşşek kadar, hatta boyunda eşek kalmayan insnaların şunları yaşları küçük olduğundan mütevellit hatırlamamalarına sinir oluyorum:
Cartel
Mansur Ark
Grup Vitamin

vsvs.
Bu listezamanla çok uzayacak muhtemelen. işte bu listenin maksimuma ulaştığı gün, işte o gün, acı ve fakat gerçek ve kati surette, bana amca diyecekler.

maalesef.

lafü güzaf

nerden baksan 6 saat var iftara. demek ki neymiş? yeyip yatmak yanlışmış. paşa paşa sahura kalkılacakmış.
müzik ruhun gıdasıdır diyordu abidin ve diğerleri. belki samsa da böyle bir lafü güzaf etmiştir. ama inanmayınız efendim. gördüğünüz gibi sabahtan beri müzik dolu bir gün geçirmeme yani şarkı dinlememe rağmen çok afedersiniz it gibi açım.
ama şairin dediği gibi:
yarın elbet bizim elbet bizimdir
gün batar, ezan okunur; iftar bizimdir.

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Cola Turka'nın Öyküsü -Woooo

Öykünün başı ve sonu -en azından devamı- da var ama ben en çok ortasını sevdim. ÇOK GİZLİ ÇALIŞMALAR- WOOOOOOOO:

Cola Turka'nın Türk damak tadına uygun özgün lezzeti, 1 yıl süren çok gizli bir çalışmayla büyük bir özen içinde hazırlandı. Az şekerli, aromatik lezzetiyle ağızlarda güçlü bir kola tadı bırakan Cola Turka, her deneyende şaşkınlık ve hayranlık yaratıyor. via

Scientology vs İsmailağa

Scientology tarikatının google reklamlarını çok fazla görmeye başladım son zamanlarda. Scientology'nin google'a verdiği reklamları ismailağa ya da başka bir cemaat verse ne düşünürdük acaba?
*
-Abi scientology reklam vermiş.
* siktiret ibneleri. bişey olmaz.
//
-Abi bedava incil verenler?
*Yok canım yemez. Müslüman mahallesinde salyangoz satmak ha. deyyuslaarr...
//
-Abi incil dağıtıyolarmış.
*onun yerine iki fakiri doyursunlar. bi işe yarasın.
//
-Abi, aleks var ya... hristiyanmış.
*20 yıl sonra mı aklına geldi.
//
-Abi ismailağa yoğun internet reklamına başlamış.
*Tetikte ol ismail, bu bi tehdit olabilir.
//
-Abi ismailağa internette biz de varız diyormuş.
*puahhahaha
//
-Abi sence hangi cemaatlerin websitesi olmalı internette.
*Diyanet'inki herkese yeter.
//
-Abi ...
*Abi abi abi ne var lan!
-Abi iftara bize gelsen, iki lafın belini kırarız.
*Tamam ismail, gelirim.
*
Tabi halka rastgele sorular sorunca rastgele cevapla alıyoruz. Çok takılmamak lazım. Haber aşamasında bu ropörtajlardan işime gelenleri seçip gerisini yakmayı düşünüyorum. Siz kimseye bunları gördüğünüzü söylemeyin!

Neden Keman Çalmayalım?

"Dünya o kadar büyük ve seçenekleri o kadar fazla ki keman çalmak bize zevk veriyorsa niye yazar olarak kalalım, bu dünyaya eğlenmeye geldik." İhsan Oktay Anar. via

25 Ağustos 2009 Salı

twitter feed

çıkmış. varmış. uzun zaman olmuş belki de.
neyse ben yeni üye oldum.
yine olsa yine olur muyum sorsuna cevap bulmak için yapılan derinliki ve inceliki ve bittabiiki gerekli bir eylemdir bu.
budur.

size marie laforetten şarkı armağan edeyim: viens viens.

ilk defa askerde nöbette dinlemiştim bu şarkıı. bu da böyle bir saçmalıktır.

bir de meteor yağmuru olmuş da millet 2-4 yıldız kayması gördüm diye sevinirmiş. yine asker geldi aklıma 2-4 nöbeti ve peşi sıra saat 5.30 a kadar yıldız kayması seyretmiş bir daha erişemeyeceğim 50-10 arası yıldız kayması görmüştüm gaziemir semalarında.

-peki meteor kayması ve yıldız kayması aynı şey midir osman?
*bilmem ki abi. bana kaymasın da aynı farklı fark etmez.
-yuh osman.
*abi bak kuş.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

dünyadaki tüm türkler

buraya diyen facebook grubuna üye olmadığım için mutluyum.

Kendini ifade etmek

bilgisizlik pek büyük bir düşman.
çok büyük.
adam, katılmadığın bir şey söyüyr. ama sen bilgisiz olduğun için ya da dilin dönmediği için çakılıp kalıyorsun.
gerizekalı durumuna düşmemek için susuyr ve sadece ortamı gözlüyorsun.
"bilgili" birisi hissettiklerini lafa döküp "çakınca" bravo diyorsun.
o zaman bilelim.
bilmiyorsak öğrenelim.
içimizde patlamasın.

23 Ağustos 2009 Pazar

şehri istanbul

güzeldir.
halk köftecisi, kaçak çay, haco pulo, konak kafe.
evet evet.
tavlayı saymazsak güzeldir. o da zaten şans işi değil mi:)

20 Ağustos 2009 Perşembe

yirmibeş

-Soyadınız neydi hanfendi?
*25
-Yaşınızı sormuyorum hanfendi soyadınız neydi?
* yirmibeş diyorum ya. evet yirmibeş
-lkjömygmnb

hüseyin yirmialtı.
güzel olurmuş.

Farewell to Foods

sadece 13 saatliğine.
30 gün. toplam 390 saat.
Aferin iyi matematik.
Evet. Yapabilirim.
Ramazan, hoşgeldin.

19 Ağustos 2009 Çarşamba

yeni tema

hiçbir şeyin göstergesi değildir. ama yine de güzel olmuş. yapanın ellerine sağlık.
blogda scientology reklamı görünmesi blogun içeriği hakkında yanlış anlaşılmalara sebep olmasın. bu blogun içeriği yok. google gönderdi ben aldım. o kadar.

günün ve dünün şarkısı: the secret: cause two can keep a secret if one of them is dead.

1 Ağustos 2009 Cumartesi

müşteri deneyimi: the house cafe- ev

ev güzel, ne güzel ev.
herşey serbest.
müşteri deneyimi çok önemli.
en önemli şey hattta.
burası benim evim sonuçta, ben önemli olmalıyım değil mi:)

13 Temmuz 2009 Pazartesi

Yol Tabelaları

Her şey de belediyeden beklenmez ki!


Trust your feelings. The best way to your perfect life starts from your heart. But do not ignore your brain. You should not pray to God to show you best combination of your heart and brain. The world would be so boring if God told or inspired everyone the best combination. Walk and Fall. Run and Fall. Fall and Roll. There is too much to learn. Don't give up. Trust yourself.

22 Haziran 2009 Pazartesi

axis

tell me you coordinates!

x: left y: right
a: state b: private
t: friendship z:network
f: rock g: arabesk
m: taraf n: cumhuriyet
k: pub l: tophane

I
I
I
I
I
------------------------------------
I
I
I
I
I

hint: there is no right or wrong answer. you can select a mix of choices.

24 Mayıs 2009 Pazar

just in time

fazlasıyla tam zamanında

hatayurfaxenonlüleburgazedirneyozgat

-huxley'den ada var mı?
*kodlar mısınız?
-hatayurfaxenonlüleburgazedirneyozgat
*hmmm hatayurfaxenonlüleburgazedirneyozgat diye birinin kitabı yok!!
-Ben yazayım
*Peki

where are you from

-excuse me, where is indian restaurant?
*indian restaurant????,
-yes. where are you from?
*Turkey
-Hmm. Are you turkish? Ok then.

13 Mayıs 2009 Çarşamba

çalıkuşu

samsa öğretmen olmuştur.
feride çalıkuşudur.
-o halde bundan böyle sana "feride samsa" diyelim yavrum.
*yok ben külkedisiyim

ah dsp vah dsp


hürriyettekilerin canı sıkılmış galiba. yazık yahu zeki sezere. bu başlıkla manşet haberler arasında yer bulması da garip. bilemedim...

hürriyet

olmayan bir sitede protesto yapılacağını söylemek AGDnin saflığı mıdır yoksa haberi yapanın çeşni olsun diye ortaya attığı bi uydurma mıdır?

hem de adanalı


ismail, çağatay ve selamiyi bilirdim ben. bi de bu çıktı..

8 Mayıs 2009 Cuma

hepimiz trtyiz


bobilerin sansüre olan tepkisi.
alkış!

comandante che guevera vs dodge

dün otobüste dodge marka bir araba gördüm. plakası "34 CHE ..." idi.

dodge'un binek otomobil fiyatları 77000 - 87000 arasında değişiyormuş. bilinçli bir plaka seçimi midir bilmiyorum. Che ise malum, "yoldaş".

Dodge ve Che ilginç bir ikili oldu. Kimbilir bir süre sonra tişörtler şapkalar vsden sonra che arabaları aküleri motorları vs çıkar ve bunlar da milyonlarca dolarlık bir ekonomi oluşturur.

kimbilir.

şarkı güzel tabi yine de "komandante çe gevaaaaaaaraaaaaaaa" diyerek doçla bolivya dağlarında dolaşma isteği veriyor:)

7 Mayıs 2009 Perşembe

iddalıyım

emrenin donetsk maçı ile ilgili yanıltıcı tahminine rağmen 1 e 4.99
bugün 7 mayıs galiba
neşe doluyor insan bir anda
5 liradan bişey olmaz ama 5 kere daha iddaa oynarım:)

ismailin kişiliği 2

hala yok

*ortak şey bugün müydü
-kurtlar vadisi mi
*yok ya şey aşkı memnu
-hay senin...

*** Kayar düşersin lan dikkat et! (dizide eleman deniz kenarında yürürken)

ismail...

6 Mayıs 2009 Çarşamba

aç tavuk

kendini darı ambarında zannedermiş.

nanik yapılan bir tavuk düşünelim.

düşündük.

yok sana darı marı diyerek çevredekilerin tavuğa malum el işaretini yaptğını düşünelim.

bunu da düşündük.

işte o benim.

açım.

hacıoğlu hacıoğlu baksanaaaaa
lahmacunum nerde yollasanaaaaaaa

3 Mayıs 2009 Pazar

mesafe

-Meydana 5 dakka, çok temiz ev.
*Mecideyeköyün neresinde
-Şurasında
*Ordan 5 dakkada gidilir mi ya?
- Valla bizim kız Süreyya geçen arkadaşı Elvanla birlikte üç dakkada gittiler de ben yine de beş diyorum
*Peki

yılın en iyi pazarlama blogu


böööööööööööööööööööööööööö
:'(

:)

real madrid barçalandı

"örovizyonda hadise çıkması kadar güzel bir başlık."
very important berson

2 Mayıs 2009 Cumartesi

budur

-ismail ortak akbili bulamıyorum bi baksana yaa
ismail akbili bulur.
*herşeyi bulan adam!

budr:)

30 Nisan 2009 Perşembe

paramarka işi

- süper bi fikir bulalım
* bulalım
- mesela?
* kara para işi
- yok olmaz
* para marka işi?
- o ne?
* bizim yerimize herkes fikir bulsun
- hmm o olabilir bak...
* olur olur

29 Nisan 2009 Çarşamba

sorun değil

-ismail şu şöyle olmuş
-sorun değil çözüm. ben çözüm adamıyım!

özlü söz

"tek bir pozisyonla kaleciyi yargılama!"
İsmail

21 Nisan 2009 Salı

düğün

- Ben de sizi karı-koca ilan ediyorum
Zırrr zırrrrrrr
- Aloooo bi dakka canım imza atıyorum dönecem ben sana

17 Nisan 2009 Cuma

Mutluluk

- X hanım bi kaç gündür durgun görünüyor ya... Kötü bir şey mi oldu acaba?
* Yarın nişanlanıyor!
-Yapma yaaaaaaa!?!?!?

1 Mayıs

Dünya teze başlama günü

15 Nisan 2009 Çarşamba

pratik

dil için pratik çok önemli. ben de ingilizce pratiğimi geliştirmek için dün otobüse kaç lira vermesi gerektiğini soran turiste "one and a half" dedim. iki kişilerdi "three for two?" diye sordu. "yes" dedim.
iyi oldu.

11 Nisan 2009 Cumartesi

Ölmeden önce görülmesi gereken 100 adam

Hep böyle listeler olur ya. Bugün bunu tersten uygulayıp günsalla Farid farjad ölmeden onu canlı canlı görelim dedik. Gittik EskiYeni'ye. Dinledik. Güzeldi. Adam biliyor işi. Dom dom kurşununu çaldı o da güzeldi.
Bir de adam ceketine İran bayrağı rozeti takmış. Adam sürgünde. ülkenin rejimiyle ters düştüğü için sürgündedir herhalde diye düşünüyorum. ama adam yine de ulan beni sürgüne gönderdiler deyyuslar demiyor. Diyorsa da İran'ın yönetim rejimini sevmese de, onlar beni istemiyorlarsa ben onları hiç istemem demiyor. Belki de umut ediyor aklındaki rejim nasıl bir rejimse o günlerin gelip ülkesini görebileceğini. Vay anasını sayın seyirciler. Takdir ettim adamı.
Neyse
Faridciğime selam ederim. Allah uzun ömür versin. Ama ölmeden gördük yine de . İyi oldu.

özcan...

Bu bir marka!
Kuğulu pasajında bir ayakkabıcı.
özcan üç nokta
hell yeah!
derin düşüncelere daldım.
özcan üç nokta
budur...

27 Mart 2009 Cuma

seçimler

soyadı yılbaşı olan bir muhtar adayı
deniz baykalın resmine fotoşopla bıyık eklenmiş haline benzer bi muhtar adayı
mezun olduğu üniversiteyi yazan bir muhtar adayı
bilmem ne mahallesine hizmete varım diyorum diyen bir muhtar adayı olmak
hepsi bir arada olursa güzel olur.

samsa soyadının yılbaşı değil de doğumgünü olması önerisini getirmişti geçenlerde

ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:

(deniz baykalın resmine fotoşopla bıyık eklenmiş haline benzer bir resim)

Muhtar Adayınız Hüseyin Doğumgünü
Blogludere Mahallemize Hizmete
VARIM diyor!

Oxford Mezunu


Peki o ilmuhaber nüfus cüzdan örneği vs için aldığın 2.75 noluyo sevgili muhtar efendi????
sorarım sana!!!!!

düm tek tek

cuma namazını kılarken cep telefonunu sessize almayı unutmuş birisi.
Hoca Elham... diyor fonda düm tek tek çalıyor. Gülmemek için zor tuttum kendimi.
Komik, çok komik ama bir yandan da çoğumuzun hali bu, ortaya karışık biraz hadise biraz namaz...
falan filan.
düşünmek lazım.

Sultan Süleyman

Sultan Süleyman olsan yine kalmıyor dünya. Her gün yaşamanın mucize olduğunun farkında olmak lazım.
Bir mucize gerçekleşirse piyango bana çıkar, şu olur , bu olur derken mucize nasılsa her gün oluyor deyip "yaşama"nın değerini göz ardı ediyoruz sanki.

Muhsin Yazıcıoğlu'na Allah rahmet eylesin. Yakınlarına sabır, 48 saat yanlış yerde arayan gerizekalılara da akıl fikir ihsan eylesin.

25 Mart 2009 Çarşamba

ismailin kişiliği

İsmail 42 numaralı forma giyerek aslında kişiliksiz olduğunu göstermiştir.
Budur.

24 Mart 2009 Salı

ben bugün

stockholm sendromunu öğrendim. ismail samsa taner biliyormuş cerenle ben bilmiyormuşuz. ilerde ortaya koyacağım sendroma bala sendromu diyebilirim netekim.
bir de cartel'i hatırlamamanın ne garip gelebileceğini öğrendim.
oysa ki cartel bir numara en büyüktü.

20 Mart 2009 Cuma

konsantrasyon büyüsü

gözler kapalı
mmmmmmmmmmmm
konsantreeeeeeeeeeeeeeeeeeee
mmmmmmmmmmmmmmmmmmmm
konsantrasyonnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn
gözler birden açılır
nirvanaaaaaaaaaaaaaaaaaa

18 Mart 2009 Çarşamba

Haberler

imam çocukla evlendi yazısının 256 punto,
çocukları koruma yasası gereği tutuklandı yazısının 12 punto olmasına kızıyorum.
habercilik bu mudur?

10 Mart 2009 Salı

9 Mart 2009 Pazartesi

doğru yanlış

on kuruşluk elmanın
a-izinsiz yenmesi mi
b-izinsiz yenmemesi mi
c-bunu düşündürmek mi
d-bunu düşünmek mi
yanlıştır?
bilene bir elma

2 Mart 2009 Pazartesi

inciler

1.
"nerelisin?" dedi
"yozgatlıyım" dedim
"yozgatın nesi meşhur?" dedi
"bilmem" dedim
"testi kebabı" dedi
sonra babam öldü. uzun süredir gitmiyordum memlekete. gittik. gömdük. hanıma dedim ki:
"polisle jandarmanın götürdüğü gelir de imamın götürdüğü gelmez. yapacak bir şey yok. gel testi kebabı yiyelim."
yedik.


2.
valinin biri para yiyor diye seçimde yerine başkasını getirmeye çalışıyorlarmış. vali "getirin benim testiyi" demiş.
"bakın ben yarısını doldurdum. hepsinin dolmasına az kaldı. benim yerime başkasını seçerseniz o boş testiyle gelecek. sizin üstünüze daha çok binecek. o yüzden beni seçin" demiş.
seçmişler.


3.
"işi rast giden akıllıdır."
"gitmeyen?"
"o delidir, zırdeli. zaten sülalesi de öyledir. rastgideninse akıllı olduğu ta küçükten bellidir. zaten ailesi de iyidir onun."


4.
Adama sormuşlar:
"niye bakamayacağın kadar çok çocuk yaptın? hiç akıl yok mu sende?"
"valla o işi yaparken kendimi tüm köyü kalkındırırmışım gibi hissediyorum. sonra anlıyorum ama hep aynısı oluyor."

1 Mart 2009 Pazar

karşıdan karşıya

koltuk değneğiyle geçerken kırmızı yanınca, arabalardan kaçmak için koşmaya başlayan dilenci kadın; sözüm sana:
Şerefsiz!

enter

o kadar kolay değil
SL mi lan burası?

28 Şubat 2009 Cumartesi

yazı tura

on numara film
ama ağır. çok ağır.
ben film çekecek olsam böyle bir şey yapamam. yazamam.
şimdilik yazı tarafındayız hayatın.
bir başkasına göre tura.
ama kendi turamı görmediğim için hayal de edemiyorum haliyle.
yazı mı?
tura mı?
neye göre?
kime göre?

26 Şubat 2009 Perşembe

maç

bordeaux (yani bordo) maçı kadar heyecanlı bir hayat nasıl olur?
her maç 4-3 biter mi?

deliler

-den sen anlarsın
halı saha maçı yap onlarla.
bu havada.

öyle sarhoş olsam ki

bi an beni unutsam

domain

sonu .de ile biten bir domain bulmak ve almak istiyorum
sunabisey.de gibi
ama daha güzelini
bunların en güzeli itoglu.it gerçekten var böyle bir site

Onu bırak da

bugünkü maç n'olur X Bey?

Ben memurun espritüel ve cana yakın olanını severim.
H. KILIÇ

24 Şubat 2009 Salı

23 Şubat 2009 Pazartesi

sepya

bazen siyah beyaz bazen renkli
bazen de sepya...
hayat böyle zaten

moda

dünyanın ilk moda tasarımcısını bilmek zorunda kalmak

seçim

seni seçtim pikaçu
tayyip: beni mi?
deniz: beni mi?
yok ben pikaçuyu seçtim. daha mantıklı bir tercih.

dağ başındasın

derdin günün hasretlik...

22 Şubat 2009 Pazar

son ütücü

*bu son olsun.
-olmaz
*ama sevmiyorum
-ütü yapmak kaderin
*tüh!

sıkıntı basınca

yallah periler yallah
kışkış cinler kışkış
-------
bi türk filminde vardı böyle bişey sanki
---------
ntv duyurusu gibi oldu başlık

20 Şubat 2009 Cuma

çevirmen

-çeviremen
-çevirecem
-çeviremen
-çevirecem
-nasıl?
-orasını karıştırma

gerçek üstü

gece bebeğini emzirirken uyuyakalan anne ve bunun sonucunda boğularak ölen bebek.
Sabah olduğunda ise gelen kızına uyuyor üstünü ört diyerek olayın hala fakında olmamak.
über-real

iğrenç espri

şebnem şaffer demokrat olduğu için demokrat partiye üye olmuş.
bu durumda ben esmer olduğum için ak partiye üye olamam.